Yapılandırma Öncesi Borçları Bulunan Mükelleflerin Nakden Veya Mahsuben İade Taleplerine Getirilen Kısıtlama

Yapılandırma Öncesi Borçları Bulunan Mükelleflerin Nakden Veya Mahsuben İade Taleplerine Getirilen Kısıtlama

Yapılandırma Öncesi Borçları Bulunan Mükellefler

I. GİRİŞ

Bilindiği gibi; 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 09.06.2021 tarih 31506 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından uygulama usul ve esaslarının belirlendiği 1 Seri No.lu Tebliğ 14.06.2021 tarih 31511 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, 18.06.2021 tarih 2021/1 sayılı İç Genelge çıkarılmıştır.

Bundan önceki yapılandırmalarda; kanunların yayımı tarihinden önce vergi dairesinden olan alacaklarından vadesi geçmiş vergi borçlarına yapılmış mahsup taleplerinden vaz geçilerek, borçların yapılandırılması mümkün iken, 2021/1 sayılı İç Genelgenin (Ç) bölümünde yapılan  getirilen yeni düzenleme ile Kanunun yayımı tarihinden önceki iade taleplerine konu alacakların öncelikle bu borçlara mahsup edilmesini, geriye kalan borç olması durumunda, ancak yapılandırma talebinin dikkate alınarak, kalan borçların yapılandırılmasının mümkün olduğu belirtilmektedir.

Bu yazımızda; 7326 sayılı Kanun kapsamında bulunan borçların vergi dairesinden olan alacaklarla mahsup yoluyla ödenmesi usul ve esasları, Kanunun yayımı tarihinden önceki mahsuben/ nakden iade talepleri ile Kanunun başvuru dönemi ve sonrasında yapılacak iade taleplerine olan etkisi üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır.

II. KANUN KAPSAMINDAKİ BORÇLARIN MAHSUBEN ÖDENMESİ

7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında, Kanun hükümlerinden yararlanarak borçlarını yapılandıran mükelleflerin vergi dairelerinden olan alacaklarıyla yapılandırılan borçlarını ne şekilde ödeyebilecekleri hususu düzenlenmiştir.

1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7326 sayılı Kanun Genel Tebliğinin (II/C) bölümünün 4- Mahsuben Ödeme” başlıklı bölümünde yer alan açıklamalar yapılmıştır. Buna göre;

— Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır,

— Belgelere ek olarak mahsuben iadenin gerçekleştirilebilmesi için teminat, yeminli mali müşavir raporu veya vergi inceleme raporu da aranan durumlarda, bunların da aynı süre içinde vergi dairesine intikal etmiş olması zorunludur,

— İlgili mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılacaktır,

— Mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen taksit tutarının 1 ay içinde ödenmesi hususunda borçluya yazılı bildirimde bulunulması zorunludur,

— Eksik ödenen taksit tutarının, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte bir aylık ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde eksik ödenen tutar için Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır,

— Mükelleflerin bu hükümden yararlanmaları için başvurularını Tebliğe ekli (Ek:2/E) dilekçe ile yapmaları gerekmektedir,

— Diğer taraftan, mükellefin mahsup talebi üzerine mahsup işlemleri yapıldıktan sonra, fazla veya yersiz mahsup yapıldığının tespiti hâlinde, haksız alınan iade tutarı için vergi mevzuatı gereği gerekli tarhiyat ayrıca yapılacaktır,

— Bu durumda, Kanun kapsamında mahsup yoluyla yapılmış olan tahsilatlar için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır.

— Mükelleflerin matrah ve vergi artırımında bulundukları yıllara ilişkin olarak daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergileri, matrah ve vergi artırımı nedeniyle ödeyecekleri vergilerden mahsup etmeleri mümkün değildir.

III. BORÇLU MÜKELLEFLERİN KANUNUN YAYIMI TARİHİNDEN ÖNCEKİ MAHSUP VE NAKİT İADE TALEPLERİNE GETİRİLEN KISITLAMA

Yapılandırma öncesinde ve sonrasında vergi dairesinden iade alacağı bulunan mükelleflerin, 7326 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borçlarının bulunması durumunda, iade alacaklarının nakden alınıp alınmayacağı hususunda gerekli açıklamalar, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan 18.06.2021 tarih 2021/1 sayılı İç Genelgenin “ İlgili Mevzuat Gereği Yapılan İadelere İlişkin Tutarların Mahsubu” başlıklı (Ç) bölümünde yapılmıştır.

Mükelleflerin Kanun hükmünden yararlanmak üzere süresinde başvuruda bulunmaları hâlinde, ilgili mevzuat gereği yapılacak iadelere ilişkin tutarların, iade talep başvuru tarihi esas alınarak aşağıda yer verilen açıklamalara göre öncelikle borçlara mahsup edileceği, kalan tutar olması halinde SGK borçları da dikkate alınarak, nakden iade yapılabileceği açıklanmıştır.

Buna göre iade talebinin;

— 7326 sayılı Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihinden (bu tarih hariç) önce olması halinde iadeye konu tutarlar yapılandırma öncesi borçlara mahsup edilecek, kalan bir borcun bulunması halinde, bakiye borç için Kanun hükümlerinden yararlanılabilecek,

— Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihi (bu tarih hariç) ile başvuru süresinin bitimi (31/8/2021 tarihi dâhil) arasında olması halinde iadeye konu tutarlar Kanuna göre ödenmesi gereken ilk taksite mahsup edilecek,

— 7326 sayılı Kanunun başvuru süresinden (31/8/2021) sonra olması halinde öncelikle mükellefin muaccel hale gelmiş (7326 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süresi başlamış olanları dâhil) amme borçlarına mahsup edilecek,

artan bir tutarın bulunması halinde 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir.

1.Kanunun Yayımı Tarihinden Önceki Mahsup Taleplerinden Vaz Geçilerek Borçların Yapılandırılması Mümkün Olmayacak:

Bundan önceki en son yapılan 7256 sayılı Kanun Tebliği (II/F-5) bölümünde; “Mükelleflerin bir veya birden fazla vergi dairesine mahsup talepli borçları olması hâlinde, her birine ayrı ayrı Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde Tebliğ ekinde bir örneği yer alan (Ek:2/F) dilekçeyle bildirimde bulunarak, mahsup taleplerinden vaz geçmek suretiyle, bu borçlarını yapılandırabilmeleri mümkündür” hükmü bulunmaktaydı.

7326 sayılı Kanun Tebliği ve İç Genelgesinde mahsup taleplerinden vaz geçme ile ilgili bir belirlemeye rastlanılmadığından, Genelgenin yukarıda belirtilen (Ç) bölümünde getirilen yeni düzenleme ile, kanunun yayımı tarihinden önceki iade talepleri yerine getirildikten sonra, geriye kalan borçların yapılandırılabileceği anlaşılmaktadır.

2. Kanunun Yayımı Tarihinden Önceki Mahsup/Nakit İade Talepleri Öncelikle Vadesi Geçmiş Borçlara Mahsup Yapıldıktan Sonra Geriye Kalan Borçlar Yapılandırılabilecek:

İç Genelgenin (Ç) bölümünde yapılan açıklamalara göre; kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihinden önceki vergi burcu bulunan mükelleflerin, yine bu tarihten önceki nakden veya mahsuben iade talepleri bulunması durumunda, mevcut borçlarını yapılandırmak amacıyla başvurmaları halinde, alacakların öncelikle mevcut borçlara mahsuplarının yapılacağı, kalan alacak olması halinde SGK borçlarına mahsup yapılacağı, geriye alacak kalması durumunda nakden iade yapılabileceği anlaşılmaktadır.

Bir diğer önemli husus ise; bu durumda olan mükelleflerin borç yapılandırma taleplerinin, iade talepli alacakların borçlara mahsup işlemi yapıldıktan sonra dikkate alınarak, mahsup yapılamayan borçların kalması halinde kalan borçların yapılandırılabileceği yönündeki düzenlemedir.

Daha önceki yapılandırma dönemlerinde mükelleflerin mahsup taleplerinden vaz geçerek, mevcut borçlarını yapılandırabilmeleri mümkün iken, bu düzenlemede mahsup talepleri yerine getirildikten sonra, hatta olması halinde nakit iade talepleri gereği yapılacak düzeltmelerden doğan alacakların da mevcut borçlara mahsuplarının yapılmasını, daha sonra borç kalması durumunda kalan borcun yapılandırması yönünde belirleme yapılmıştır.

Önceki düzenlemelerde mükelleflerin mahsup talebinden vaz geçerek, borçlarını yapılandırdıktan sonra yapılandırılan borçlara mahsup imkanı bulunmaktayken, çıkarılan iç genelge ile mükellefler aleyhine böyle bir değişikliğe gidilmesinin nedeni anlaşılamamıştır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bu görüş değişikliği, Kanunun yayımından önceki mahsup ve hatta nakit iade taleplerinin de mevcut borçlara mahsup edildikten sonra, geriye borç kalması halinde yapılandırma talebinin dikkate alınacağı yönündeki görüş değişikliği, mükelleflerin nakit iade taleplerinden vaz geçmesi ya da tercih değişikliğinde bulunma haklarını da kısıtlamış olacağından önemli ihtilaflara sebep olacağı düşünülmektedir.

3. Kanunun Yayımı Tarihi İle Başvuru Tarihi Arasındaki İade Taleplerinin Durumu:

Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihi (bu tarih hariç) ile başvuru süresinin bitimi (31/8/2021 tarihi dâhil) arasında yapılacak iade taleplerinde; iadeye konu tutarlar Kanuna göre ödenmesi gereken ilk taksite mahsup edilecek olup, geriye kalan tutar SGK borçları da dikkate alınarak nakden iade yapılabilecektir.

Yine aynı şekilde yapılandırılmış SGK borçlarının da bulunması halinde, bu borçların da ilk 2 taksitinin mahsup edilip edilmeyeceği hususu belirsizliğini korumaktadır.

4. Kanuna Başvuru Tarihinden Sonraki İade Taleplerinin Durumu:

7326 sayılı Kanunun başvuru süresinden (31/8/2021) sonra olması halinde öncelikle mükellefin muaccel hale gelmiş (7326 sayılı Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süresi başlamış olanları dâhil) amme borçlarına mahsup edilecek, SGK borçları da dikkate alınarak, nakit iade talepleri yerine getirilebilecektir.

5. Getirilen Bu Düzenlemeler Vadesi Geçmiş Vergi Borçları İçin Geçerlidir:

İç Genelgenin (Ç) bölümünde getirilen düzenlemelerin, kanun kapsamında yapılandırılan vadeci geçmiş vergi borçları için geçerli olduğu, matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesine yönelik beyan ve bildirimleri kapsamayacağı kanaatindeyim.

Bir diğer ifade ile, matrah artırımında bulunmuş bir mükellefin ilk 2 taksitinin yukarıdaki hükümlere göre resen mahsup yapılmasının gereği de mantığı da bulunmamaktadır. Keza, ödeme hükümlerini yerine getirmeyen mükellef hükmünden faydalanamayacaktır. Ancak vergi borçlarında ilk 2 taksitin ödenmemesi durumunda yapılandırma bozulacaktır.

Matrah artırımlarında ancak, vadesinde ödenmeyen bir taksit olması durumunda resen mahsup yapılmasının yerinde olacağı kanaatindeyim.

IV. SONUÇ VE DEĞERLENDİRMELERİMİZ

Bundan önceki yapılandırma düzenlemelerinde, kanunun yayımı tarihinden önceki mahsup taleplerinden vaz geçilerek, kanunun getirdiği imkandan faydalanılarak borçların yapılandırılması mümkün iken, İç Genelgenin (Ç) bölümünde getirilen düzenleme ile buna cevaz verilmediği ve hatta nakit iade taleplerinin bile yapılandırma öncesi borçlara mahsubundan sonra, geriye kalan borçların yapılandırmaya tabi tutulacağı yönündeki belirlemeler mükellef aleyhine gelişmiştir.

Özellikle mükelleflerin iade alacağından vaz geçmesi, mahsup/nakit tercih değişikliğinde bulunabilme gibi haklarının bulunmasına rağmen, getirilen bu düzenleme ile bu haklara ciddi kısıtlamalar getirildiği görülmektedir.

Yine, kanunla getirilen yapılandırma imkanından tüm mükellefler yararlanabilecekken, vergi dairesinden alacaklı olan mükellef, ancak alacağının mevcut borçlara resen mahsup edildikten sonra kalan borç için yapılandırma imkanından faydalanabilecek olması, hak ihlali ve eşitlik bakımından ciddi ihtilaflara neden olabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca, pandemi döneminde zaten zor durumda olan mükelleflere getirilen bu ödeme kolaylığı sürecinde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın önceki uygulamalardan farklı olarak, vergi dairesinden alacaklı olan mükelleflere yönelik aleyhte bir değişikliğe gitmesinin sebebi de anlaşılamamıştır.

KAYNAKÇA:

— 7256 sayılı Kanun Tebliği

— 7326 sayılı Kanun

— 7326 sayılı Kanun 1 Seri No.lu Tebliğ

— 7326 sayılı Kanun 2021/1 İç Genelge

Hamza ERTEKİN
E.Vergi Dairesi Müdür Yrd.