2004 KURUMLAR VERGİSİ KARŞILIĞI

                                                        KURUMLARDA 2004 YILI VERGİ KARŞILIĞI
1.    KURUMLARDA VERGİ HESABINI ETKİLEYEN DEĞİŞİKLİKLER :
2003 ve 2004 yılında muhtelif Kanunlarla yapılmış olan değişiklikler, 2004 yılına ilişkin kurum vergi karşılığının hesabını etkilemiştir.
2004 yılına ilişkin bu değişiklikler ve 2005 başından itibaren YTL’ye geçilmiş olması sebebiyle kurumlar vergisi beyannameleri de değiştirilmiştir. 2004 yılı beyannameleri YTL üzerinden düzenlenecektir.
1.1.    Kurumlar Vergisi Oranı 2004 Yılına Münhasır Olmak Üzere %33 Olarak Belirlenmiştir:
Bilindiği gibi 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere fon payı uygulaması kaldırılmış, bu nedenle 2003 yılında kurum kazancı üzerinden sadece %30 oranında kurumlar vergisi hesaplanmıştır. KVK’nun 25 inci maddesine göre kurumlar vergisi oranı %30’dur.
Ancak 5035 Sayılı Kanunla KVK’na eklenen geçici 32 inci madde hükmü uyarınca, münhasıran 2004 yılı için geçerli olmak üzere kurumlar vergisi oranı %33 olarak uygulanacaktır. 2004 yılına ilişkin kurum geçici vergi oranı da aynı madde gereğince % 33’tür. 2005 yılından itibaren ise kurumlar vergisi ve kurum geçici vergisi oranı yine % 30 olarak uygulanamaya başlanacaktır.
1.2. Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması Başlamıştır :
Bilindiği gibi 1.1.2004 tarihinden itibaren 5024 sayılı Kanunla enflasyon düzeltmesi uygulaması getirilmiş olup, 2004 yılı içinde ikinci geçici vergi dönemi sonu (30.6.2004) itibariyle düzeltme şartları oluştuğundan (yani 30.6.2004 itibariyle TEFE’de son 12 aya göre %10’dan, son 36 aya göre ise %100’den fazla artış meydana geldiğinden) enflasyon düzeltmesi uygulamaya girmiştir. Ancak 5024 sayılı Kanunun 5228 sayılı Kanunun 59/18 inci maddesiyle değişik geçici 1 inci maddesi ile, ilk uygulama yılı olması nedeniyle bazı hadlerin altında kalan mükelleflere 2004 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmama imkanı (ihtiyarilik) getirilmiştir. Buna göre 31.12.2003 tarihi itibariyle aktif toplamı 7,5 trilyon Türk Lirasını veya 2003 hesap dönemine ait ciroları toplamı 15 trilyon Türk Lirasını aşmayan mükelleflerden (yani hadlerin en az birisinin altında kalanlardan)  dileyenler, 2004 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmaksızın geçici vergi beyanında bulunabilmişler/bulunabileceklerdir.
Bu imkandan 2004 yılına ait son geçici vergi döneminde de yararlanmak mümkündür. Ancak bütün mükellefler 2004 yılı hesap dönemi nihaî hesaplarını enflasyon düzeltmesi hükümlerini dikkate alarak yapmak ve 2004 kurumlar vergisi matrahını bu hükümlere göre belirlemek zorundadırlar.
2003 yılı düzeltmesi doğrudan vergisel sonuç doğurmadığı (yani 2003 beyanlarına düzeltme yapılmamış kazançlar esas alındığı) halde, 2004 beyanları enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş sonuçlar esas alınarak yapılacaktır. Böylece 2004 düzeltmesi doğrudan vergisel sonuç doğuracaktır. Yani enflasyon düzeltmesi sonucunda enflasyon kazancı çıkmışsa bu kazanç kurum kazancı içinde vergilendirilecek, zarar doğmuşsa bu zarar kazancın tespitinde dikkate alınacaktır.

1.3. Enflasyon Düzeltmesi Uygulamaya Girdiği İçin Yeniden Değerleme, LIFO, Maliyet Revizesi ve  Finansman Gider Kısıtlaması Uygulaması Kaldırılmıştır:
1.1.2004 tarihinden itibaren enflasyon düzeltmesi yürürlüğe girdiği için bu tarih itibariyle yeniden değerleme, maliyet revizesi, LIFO ve finansman gider kısıtlaması uygulaması kaldırılmıştır. Bu nedenledir ki, 2004 yılı kurumlar vergisi matrahı tespit edilirken sözü edilen uygulamalar yapılmayacaktır. 5024 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulamasını tercih etmeyen mükelleflerden yürürlükten kaldırılmış olan bu uygulamaları yapanlar (örneğin yeniden değerleme yapan veya maliyet artış fonu ayıranlar) yıl sonu itibariyle yıl içinde yaptıkları işlemleri iptal etmek ve kurumlar vergisi matrahlarını yeni hükümlere göre belirlemek zorundadırlar.
1.4.  Geçmiş Yıl Mali Zararları Enflasyon Düzeltmesi Yapılmaksızın İndirime Esas Alınacaktır:
Bilindiği gibi vergi matrahı belirlenirken, bilançoda gözüken ticari zararlar değil mali zararlar, yani kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ortaya çıkan zararlar, 5 yıllık mahsup süresi dahilinde, indirim konusu yapılır. Enflasyon düzeltmesi uygulaması bu kuralı değiştirmemektedir. 2004 yılında da eskiden olduğu gibi son 5 yılda doğmuş (1999-2003 yıllarına ait ) mali zararlardan henüz mahsup edilememiş kısımlar mahsuba esas alınacaktır.
VUK’nun geçici 25 inci maddesi gereğince, 2003 enflasyon düzeltmesi işlemleri nedeniyle ortaya çıkan geçmiş yıl zararları mahsuba konu edilemez.
Bilindiği gibi, 31.12.2003 tarihli bilançonun VUK’nun geçici 25 inci maddesi uyarınca düzeltilmesi esnasında, 2003 yılı kâr veya zararı ile birlikte geçmiş yıl ticari zararları ve geçmiş yıllara ait dağıtılmamış kârlar da kapatılmakta ve geçmiş yıllara ait düzeltilmiş kar veya zarar bilanço denkliği yoluyla yeniden hesaplanmaktadır. Dolayısıyla düzeltilmiş 2003 bilançosunda, yıl ayırımı yapılmasızın tek bir geçmiş yıl kâr veya zararı hesabı bulunmaktadır. Bu yöntemle bulunan geçmiş yıl zararları indirim konusu yapılamaz.
1.5. Serbest Bölge Kazançları Beyannamede “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisnalar” Arasında İndirime Konu Edilecektir :
Bilindiği gibi 5084 sayılı Kanunla Serbest Bölgeler Kanunu değiştirilerek serbest bölgelerde vergi kanunlarının uygulanması sağlanmış, yani serbest bölgelerde elde edilen kazançlar esas itibariyle verginin konusu içine alınmış, ancak bir geçici maddeyle eski ruhsat sahiplerine, ruhsat sürelerinin sonuna kadar serbest bölgelerde elde ettikleri kazançlar için kurumlar vergisi istisnası getirilmiştir.
Önceki yıllarda, kurum ticari kazancı içinde yer alan serbest bölge kazançları “diğer indirim” olarak vergi matrahından indirilmekte, hatta konsolide mali tabloları çıkarmayanlar bu kazançları beyannameye dahi intikal ettirmemekteydi. Yapılan değişiklikten sonra, serbest bölge kazançlarının bir istisna kalemi olarak indirilmesi gerekecektir. Bu nedenle, 2004 yılı ve sonrasında serbest bölge şube mali tabloları merkez mali tabloları ile konsolide edilecek ve serbest bölgelerde elde edilen kazançlar 2004 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde 39 no.lu satıra yazılmak suretiyle vergi matrahından indirilecektir.

 1.6. 2003 Yılında Kesinti Yoluyla Ödenmiş Olan Fon Paylarının 2003 Yılına İlişkin Kurumlar Vergisinin %10’unu Aşan Kısmı 2004 Yılında Gider Yazılabilecektir:
5228 sayılı Kanunla, 2003 yılında kesinti yoluyla ödenmiş olup mahsup ve iadesine izin verilmemiş olan fon paylarının 2003 yılına ilişkin kurumlar vergisinin %10’unu aşan kısmının, 2004 yılı kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasına imkan tanınmıştır.  Buna göre 2003 yılında kesinti yoluyla 5 milyar TL fon payı ödemiş olan bir mükellefin 2003 yılına ilişkin hesaplanan kurumlar vergisi 30 milyar lira ise bu mükellef fon payının kurumlar vergisinin %10 olan (30 milyar x %10=) 3 milyar lirayı aşan (5 – 3 =) 2 milyar lira fon payını gider olarak 2004 matrahından indirebilecektir. İstisna veya zarar mahsubu nedeniyle beyanname üzerinde kurumlar vergisi çıkmayan mükellefler 2003 yılında stopaj yoluyla ödedikleri fon paylarının tamamını gider olarak dikkate alabileceklerdir. Söz konusu fonlar yaygın olarak 2003 yılında gider yazılıp beyanname üzerinde KKEG olarak dikkate alındığından, bu defa 2004 yılına ilişkin beyanname üzerinde “diğer indirim” olarak dikkate alınmak suretiyle matrahtan indirim konusu yapılacaktır.
1.7. Özel Okullara Kurumlar Vergisi İstisnası Getirilmiştir:
5228 sayılı Kanunla KVK’na eklenen 8/8 inci madde uyarınca ve 1.1.2004’den geçerli olmak üzere okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulları ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlar, faaliyete geçilen vergilendirme döneminden başlayarak 5 yıl süre ile kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisna 2004 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde 36 no.lu satırda indirim konusu yapılacaktır.
1.8. AR-GE İndirimi:
5228 sayılı Kanunun 28 ve 31 inci maddeleri ile Gelir Vergisi Kanununun 89/9 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 14/6 ncı maddelerinde yapılan değişikliklerle, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, işletmeleri bünyelerinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik AR-GE harcamaları tutarının % 40’ı oranında “AR-GE indirimi” yapma imkanı getirilmiştir. Bu indirim beyanname üzerinde yapılması gereken ayrı bir indirimdir. Yani kapsama giren harcamalar, öncelikle gider veya amortisman yoluyla vergi matrahını etkileyecek, buna ilaveten beyanname üzerinde harcamanın %40’ı oranında, yatırım indirimi gibi ayrıca matrahtan “AR-GE indirimi” yapılacaktır.
Yapılan AR-GE harcaması yatırım indirimi kapsamında ise AR-GE indiriminin yanı sıra yatırım indiriminden de yararlanmak mümkün olacaktır. Beyannamede indirim önceliği AR-GE indirimine aittir. Yatırım indirimi her türlü indirim yapıldıktan sonra uygulanması gereken bir indirimdir.
2004 yılı beyannamesinde AR-GE indirimi için, “zarar olsa dahi indirilecek istisnalar” grubu içinde 42 no.lu satır tahsis edilmiştir.
31.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren, dolayısıyla bu tarihten sonra yapılan harcamalar için uygulanabilecek olan AR-GE indiriminden yararlanacak harcamaların kapsamı ve uygulama için gerekli belgeler ile usulleri Maliye Bakanlığı belirlemeye yetkilidir. Bakanlığın bu konuya ilişkin 86 seri no.lu Kurumlar Vergisi Tebliğ Taslağı www.gelirler.gov.tr adresinde yer almaktadır.

1.9. Bağış ve Yardımların İndirim Şekli Değiştirilmiştir:
5228 sayılı Kanunla KVK’nun 14/6 ncı maddesi değiştirilmek ve KVK’na mükerrer 14 üncü madde eklenmek suretiyle, zarar mahsubu ve bağışlar gider kalemi olmaktan çıkarılmış, bunlar birer indirim kalemi olarak yeniden düzenlenmiştir.
Zarar mahsubu kanun hükmüne rağmen zaten beyanname üzerinde indirim olarak uygulanmaktaydı. Yapılan değişiklik bağışlar açısından önem arz etmektedir. Buna göre yapılan bağışlar öncelikle kayıtlara kanunen kabul edilmeyen gider olarak intikal ettirilecek, daha sonra yapılan analiz sonucunda bunun kazançtan indirilmesi mümkün olan kısmı hesaplanacak ve bulunan tutar beyannamede ayrılan özel yerlere (bağışın türüne göre 53-56 no.lu satırlara) yazılmak suretiyle indirim konusu yapılacaktır. Beyanname formatına göre, zarar mahsubundan sonra bağış indirimine geçilecektir. Bağış indiriminden sonra kalan tutarla sınırlı olarak da yatırım indirimi ve finansman fonu indirimi yapılacaktır.
1.10. Tarih, Kültür ve Sanat Amaçlı Bağışların Vergi Matrahından İndirimine İmkan Tanınmıştır:
5228 sayılı Kanunla KVK’na eklenen mükerrer 14/1-d maddesi ile, kültür ve turizm amaçlı harcamaların vergi matrahından indirilmesine olanak tanınmıştır. Bu olanak 31.7.2004 tarihinden sonra yapılan bağışlar için geçerli olup, indirim beyanname üzerinde 55 no.lu satırda yapılacaktır.
1.11. Sportif Sponsorluk Harcamalarının Vergi Matrahından İndirilmesine İmkan Sağlanmıştır:
5105 sayılı Kanun’un 4 ve 5’inci maddeleri ile G.V.K.’nun 89’uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (5) numaralı bent ve K.V.K.’nun 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin sonuna eklenen bent ile, 3289 ve 3813 sayılı Kanunlar kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının amatör spor dalları için tamamının ve profesyonel spor dalları için %50’sinin vergi matrahından indirilebileceği hükme bağlanmıştır. Daha sonra bu imkan 5228 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 14 üncü maddeye taşınmıştır. Bu indirim imkanı 31.3.2004 tarihinden sonra yapılan harcamalar için geçerli olup, indirim beyannamede 56 no.lu satırda yapılacaktır.
1.12. Gıda Bankacılığı Kapsamında Faaliyette Bulunan Dernek ve Vakıflara Bağışlanan Gıda Maddelerinin Gider Yazılması İmkanı Getirilmiştir:
5035 sayılı Kanunla GVK’nun 40 ncı maddesinde yapılan değişiklikle, gıda bankacılığı kapsamında faaliyet gösteren dernek ve vakıflara yapılan gıda bağışlarının gider yazılmasına imkan tanınmıştır. İndirim beyanname üzerinde değil, gider yazılmak suretiyle yapılacaktır. Dolayısıyla kurum kazancı oluşmasa bile gider kaydı mümkündür. Başka bir deyişle zarar olsa bile bu kapsamda gider kaydı yapılabilir.
5281 sayılı Kanunla bu kapsamda bağışlanabilecek malzemelerin arasına temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri de dahil edilmiş ise de bu değişiklik 31.12.2004 tarihinde yürürlüğe girdiği içindir ki, etkisi izleyen yıllarda söz konusu olacaktır.
1.13. Yurt Dışında Yerleşik Yabancı Kurumlardan Elde Edilen İştirak Kazançları İle Yurt Dışında İşyeri Veya Daimi Temsilci Vasıtasıyla Elde Edilen Kurum Kazançları, 20.6.2005 Tarihine Kadar Türkiye’ye Transfer Edilmek Koşuluyla Kurumlar Vergisinden İstisna Edilmiştir:
Kurumlar Vergisi Kanununa 5228 sayılı Kanunla eklenen geçici 33 üncü madde uyarınca, kurumların 31.7.2004-31.12.2004 tarihleri arasında, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları ile yurt dışında bulunan iş merkezi veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazanları, 30.6.2005 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmek koşuluyla kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
5228 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun istisnaları düzenleyen 8 inci maddesine eklenen 9, 10 ve 11 inci bentlerle kurumların yurt dışında elde ettikleri iştirak kazançları ile kurum kazançlarına belli koşullarla kurumlar vergisi istisnası getirilmiş olmakla birlikte, bu istisnalar 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe girdiği için 2004 yılı beyannamelerinde uygulanamayacaktır. Bu istisnalar ile ilgili olarak Maliye Bakanlığının düzenleme yapmaya yetkisi vardır. Bu yetki kullanıldıktan sonra konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılacaktır.
1.14. Mevduat ve Krediler İçin Dönem Sonlarında Faiz Tahakkuku Yapılması Mecburiyeti Getirilmiştir:
5228 sayılı Kanunla 1.1.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, mevduat ve kredi sözleşmelerine dayanan alacak ve borçların, değerleme gününe kadar işlemiş faizleriyle birlikte dikkate alınacağı (değerleneceği) hükme bağlanmıştır. Bunun anlamı, dönem sonlarında (geçici vergiler dahil) dönem sonuna kadar işlemiş olan faizin mevduatta gelir, kredi işlemlerinde ise gider olarak dikkate alınacağıdır. Bu düzenleme mevduat işlemleri açısından yeni bir düzenleme olarak kabul edilmekle birlikte, kredi işlemlerinde, geçmiş uygulamaya açıklık getirildiği kabul edilmektedir.
1.15. Reel Olmayan Finansman Giderlerinin Henüz İtfa Edilmemiş Kısmı 2004 Yılından İtibaren 5 Yılda ve 5 Eşit Taksitte İtfa Edilecektir:
Bilindiği gibi, enflasyon düzeltmesi yapılırken aktif kıymetlerin maliyet bedelleri içerisinde yer alan finansman giderlerinin reel olmayan kısımlarının ayrıştırılması gerekmektedir. VUK’nun geçici 25 inci maddesinin (c) bendine 5228 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle eklenen (3) numaralı alt bent ile, 31.12.2003 tarihli bilançoya ait düzeltme işlemleriyle sınırlı olmak üzere, amortisman süresi bitmemiş kıymetlere ilişkin maliyet veya alış bedelinden düşülen reel olmayan finansman maliyetinden amortisman ayrılmamış tutarın, 2004 ve sonraki yıllarda 5 yılda ve 5 eşit taksitte dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu itfa işleminin kayıtlarda yapılması mümkün olduğu gibi, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde haricen yapılması da mümkün bulunmaktadır. İtfa edilecek tutar, maliyet bedeli içinde yer alan reel olmayan finansman giderinin 31.12.2003 tarihi itibariyle henüz itfa edilmemiş kısmından ibarettir. Bu kısım kalan sürede değil, 2004’ten başlayarak 5 yılda ve 5 eşit taksitte itfa edilecektir.
1.16. Amortisman Oranlarında Değişiklik:
Bilindiği gibi, 5024 sayılı Kanunla VUK’nun 315 inci maddesi 1.1.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değiştirilerek, amortisman uygulamasında faydalı ömür esasına geçilmiştir. Buna göre 1.1.2004 tarihinden itibaren aktife giren amortismana tabi iktisadi kıymetler Maliye Bakanlığı’nca faydalı ömür esasına göre belirlenmiş yeni amortisman oranları kullanılarak amortismana tabi tutulacaktır. 1.1.2004 tarihinden önce aktifleştirilmiş varlıkların amortisman uygulamasına eski oranlarla devam edilecektir. Yeni amortisman oranları Maliye Bakanlığı’nca 333 ve 339 sıra no.lu VUK Genel Tebliğleri ile belirlenmiştir.
Azalan bakiyeler usulünü seçenler, % 50 oranını geçmemek üzere listelerde yer alan normal amortisman oranlarının iki katını uygulayacaklardır.
Diğer taraftan 5024 sayılı Kanun’un Geçici 1’nci maddesinden aldığı hakkı kullanarak 2004 yılı geçici vergilerinde enflasyon düzeltmesi yapmayıp, eski hükümleri uygulayanlar ve bu arada VUK’nun 315’nci maddesinin 5024 sayılı Kanun’dan evvelki amortisman hükümlerine göre amortisman ayıranlar 2004 yılı sonu itibariyle, yukarıda belirtilen amortisman uygulamasına riayet etmek zorundadırlar. Yazarkasalar için %100’e kadar amortisman uygulanabilir.
2.     KURUMLAR VERGİSİ KARŞILIĞININ HESABI:
2003 yılında olduğu gibi 2004 yılında da kurumlar vergisi karşılığı, hesaplanan kurumlar vergisi ile varsa eski hükümlere göre yararlanılan yatırım indirimi üzerinden GVK’nun geçici 62 nci maddesi uyarınca hesaplanan %19,8 oranındaki yatırım indirimi stopajının toplamından oluşacaktır.
Buna göre kurum kazancı üzerinden, eski hükümlere göre yararlanılan yatırım indirimi yoksa %33 oranında vergi karşılığı ayrılacak, eski hükümlere göre yararlanılan yatırım indirimi varsa, %33 oranında hesaplanan kurumlar vergisi karşılığına, yararlanılan yatırım indirimi üzerinden %19,8 oranında hesaplanan gelir vergisi stopajı da ilave edilecektir.