KURUMLARIN İŞTİRAK HİSSESİ ve GAYRİMENKUL SATIŞLARINDA
KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI
(KDVK Md.17/4-r)
5281 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle KDVK’nun 17/4 maddesine eklenen (r) bendiyle; Geçici 10. madde yerine geçmek ve 01.01.2005’ten itibaren uygulanmak üzere kurumların iştirak hissesi ve gayrimenkul satışlarında KDV istisnası öngörülmüştür.
Sözkonusu hükme göre, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerinin satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık gayrimenkul ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri KDV’nden istisna edilmiştir.
Bu istisna ile ilgili belli bazı özellikler aşağıda özetlenmiştir :
• Eskiden Geçici 10 uncu madde kapsamında düzenlenmiş bulunan aynı amaçlı istisna hükmü, tamamen KVK’nun Geçici 28/a ve Geçici 29 uncu maddeleri kapsamında yapılan işlemlere hasredilmiş olduğundan o maddelerdeki şartların yerine getirilmiş olması KDV istisnası uygulaması açısından da zorunluluk arz etmekteydi. Örneğin kazancın sermayeye ilave edilmiş olması şartı KV istisnası yanında KDV istisnasının uygulanması için de bir şarttı. Yeni hükümde KDV istisnası hiçbir kanuna bağlı olmaksızın tanımlanmış olduğu için, bu tür satışlarda KDV istisnasının uygulanması, doğan kazancın sermayeye ilave edilmesi ve dolayısıyla KV istisnasından da yararlanılmış olması şartına bağlı değildir. Hatta bu nedenle, eskiden zararına satış hallerinde KV istisnasına ihtiyaç olmadığı ve sermayeye ilave işlemi de yapılamadığı için teslim bedeli üzerinden KDV istisnasının da uygulanamaması şeklinde ortaya çıkan uygulama da ortadan kalkmış olacaktır. Kısacası, satış bedeli ne olursa olsun, satıştan kâr ya da zarar doğup doğmadığına ve KV açısından istisnadan yararlanılıp yararlanılmadığına ve dolayısıyla doğan kazancın sermayeye ilave edilip edilmediğine bakılmaksızın, diğer şartlar mevcutsa KDV istisnası uygulanacaktır.
• KDV istisnası uygulanabilmesi için kurumun sözkonusu iştirak hisseleri ve gayrimenkullere en az iki tam yıl (730 gün) süreyle sahip olması gerekmektedir.
• Hisse senedi teslimleri KDVK’nun 17/4-g hükmünde KDV’den zaten istisna edilmiş olduğundan, hisse senedi ile temsil edilen iştirak hissesi satışları yönünden bu hüküm yeni bir istisna getirmemektedir. (Hisse senedi ile temsil edilen iştirak hisseleri hiçbir şarta bağlı olmaksızın ve öteden beri KDV den müstesnadır.) Ancak hisse senedi ile temsil edilmeyen iştirak hisseleri için diğer şartlar mevcutsa KDV istisnası bu hükme göre uygulanabilir.
Kapsama giren gayrimenkullerin neler olduğu konusunda ise, KVK md. 8/12’ye göre uygulanan istisna hükmü ile ilgili tanımlar esas alınmalıdır.
• Bu istisna KDV mükelleflerinden sadece “kurumlara” tanınmıştır. KDVK’nda kurum tanımı yapılmamıştır. Kurumlar Vergisi Kanununa göre kazançları KV’ne tabi olan ve KVK’nun 1 inci maddesinde sayılanlar “kurum” sayılmaktadır. Dolayısıyla KVK’na göre “kurum” sayılan sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadî kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadî işletmeler ve iş ortaklıklarının bu istisnadan yararlanabilecekleri anlaşılmaktadır.
• İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapanların bu amaçla ellerinde bulundurdukları iştirak hisseleri ve gayrimenkul teslimleri bu istisnanın kapsamı dışındadır.
• İstisna “satış” akdine dayalı teslimler için geçerli olup bağış vb. bedelsiz teslimlerde geçerli değildir.
• İstisna kapsamına giren teslimle ilgili daha önce yüklenilen KDV’nin teslim tarihine kadar indirim konusu yapılmış olan kısmı kabul edilmekte (indirim düzeltmesi yapılması gerekmemekte) buna mukabil hala indirim konusu yapılamayan kısım varsa, KDV’den indirimi değil fakat teslimin yapıldığı dönemde KV matrahının tespitinde gider olarak indirilmesi kabul edilmektedir.