İHALE KONUSU İŞLERDEN KAYNAKLANAN BORÇLARIN TAKİBİ

 T.C. Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri Daire Başkanlığının yayınlamış olduğu 16-358 Ek ve 16-359 Ek Genelgeleri yayınlanmıştır.
 

 İhale Konusu İşlerden Kaynaklanan Borçların Takibi konulu 16-358 Ek Genelgesinde:

 İHALE KONUSU İŞLERE AİT BORÇLARIN TAHSİLİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

 1. İhaleli İşlerin Kuruma Bildirilme Zorunluluğu
 2. İhale veya ödeme makamlarının sorumluluğu
 3. Muaccel hale gelmiş prim borçlarının hakedişlerden kestirilmesi
 4.Tahakkuku muhtemel sigorta primi borçlarına mahsup edilmek üzere                     
 hakedişlerden %5 oranında kesinti yaptırılması
 5. İlişiksizlik belgesi ibraz edilmedikçe kesin teminatın iade edilmemesi ve borcun kesin   
 teminattan kestirilmesi

  İHALELİ İŞLERİN TESPİTİ VE BU İŞLERDEN KAYNAKLANAN BORÇLARIN  TAKİBİ

 1. İşyeri tescil kayıtlarında ihaleli işlere ait kodlamanın yapı
 2. Borcu olan ihaleli işlerin tespiti ve takibi :
 3. İhaleli işyerlerinin borçlarının icraya intikalinden önce yönetmelik hükümlerine göre   
 takibinin yapılması

 Konularına açıklamalar getirilmiştir.

 16-359 Ek Genelgesinde Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru Çalıştırma Oranları    
 Konularına açıklamalar getirilmiştir.

                                                                       GENELGE 16-358 Ek

1-    GENEL AÇIKLAMALAR:
    
          Bilindiği gibi, Kurumumuz, Ülkemiz nüfusunun yaklaşık %50’sine sosyal sigorta hizmeti veren en önemli sosyal güvenlik kuruluşu olup, kendisine verilen görevleri hızlı, etkin ve verimli bir şekilde yapabilmesi, en büyük gelir kaynağı olan sigorta primlerinin zamanında ve tam olarak tahsil edilmesine bağlı bulunmaktadır.

    Hal böyle olmakla birlikte, kamu ve özel sektörden olan prim alacaklarımızın her geçen gün artış gösterdiği, nitekim, özel sektörden olan birikmiş Kurum alacaklarının yaklaşık %12’ sinin ihaleli işlerden kaynaklandığı  tespit edilmiştir. (Ek-1)
 
    Oysa ki, Kurumumuzun gelir kayıplarının önlenmesi ve alacaklarımızın daha hızlı ve kolay bir şekilde tahsil edilebilmesine yönelik olarak 506 sayılı Kanunda daha önce muhtelif tarihlerde önemli düzenlemeler yapılmıştır.

    Bu düzenlemelerden biri de, ayrıntıları aşağıda belirtileceği üzere ihaleli işlerle ilgili olarak anılan Kanunun 83 üncü maddesinde ve bu maddeye istinaden Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılmış olan “Sigorta Primlerinin Hakedişlerden Mahsup Edilmesi ve Ödenmesi ile Kesin Teminatların İadesi Hakkında Yönetmelik” te yapılan düzenlemelerdir.
    
    Ancak, gerek Başkanlık Müfettişlerince düzenlenen raporlardan, gerekse Ünitelerimizden intikal eden yazıların tetkikinden, ihaleli işlerden kaynaklanan borçların tahsili konusunda söz konusu yönetmelikle Kurumumuza verilmiş olan yetkiden bazı Ünitelerimizin farkında olmadığı veya bu yetkilerin bilinmesine rağmen ihale konusu işlerden olan alacaklarımızın, ihaleli işin faaliyet süresi içinde işverenlere ödenmekte olan hak edişlerden kestirilmesi hususunda gerekli titizliğin gösterilmediği, bu tür işyerlerinden kaynaklanan alacaklarımızın çoğunlukla iş bittikten sonra işverenlerin idareler nezdinde bulunan teminatlarının nakde çevrilmesi suretiyle tahsiline başvurulduğu, bu durumda da ihale makamının öncelik hakkı olması veya ihale makamındaki teminatın alacağımızı karşılamaması nedeniyle tahsilatın güçleşmesi veya imkansız hale gelmesi gibi olumsuz durumların ortaya çıktığı anlaşılmıştır.

        Bu bakımından, ihale konusu işlerden kaynaklanan prim borçlarının zamanında ve tam olarak ödenip ödenmediğinin her ay düzenli takip edilerek, prim borçlarını ödemeyen işverenler hakkında herhangi bir gecikmeye meydan verilmeden konu ile ilgili olarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulmuş olan yönetmelikte belirtildiği şekilde işlem yapılmasını teminen Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerimize aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
      

           2- İHALE KONUSU İŞLERE AİT BORÇLARIN TAHSİLİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER:
 
    

          2.1. İhaleli İşlerin Kuruma Bildirilme Zorunluluğu:        

Bilindiği üzere, 506 sayılı Kanunun “Teminatın ve hakedişlerin prim borcuna karşılık tutulması ile yapı kullanma izin belgesinin verilmesinde borcu yoktur belgesinin aranması”  başlıklı 83 üncü maddesinin;

     Birinci fıkrasında, “Genel ve katma bütçeli kuruluşlar, il ve belediyeler veya sermayesinin en az yarısı genel ve katma bütçeli kuruluşlar ile il ve belediyelere ait olan teşekkül ve müesseseler, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan kurum ve kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşların ihale yolu ile yaptırılan her türlü işleri üzerine alanları ve bunların adreslerini Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.” şeklinde,

          İkinci fıkrasında ise, “Sigorta primlerinin hakedişlerden mahsubu yapılmak şartıyla alıkonularak ödenmesi esastır. Ödemenin ve teminatın geri verilmesine ait işlemlerin usul ve esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.”  şeklinde,

    Hüküm tesis edilmiştir.

    Söz konusu maddeye istinaden Bakanlar Kurulunca çıkarılan “Sigorta Primlerinin             Hakedişlerden Mahsup Edilmesi ve Ödenmesi İle Kesin Teminatların İadesi Hakkında Yönetmelik” in 4 üncü maddesinde de,

“İdare, kendisinden ihale veya emanet yoluyla işalanları ve bunların tebligat adreslerini, sözleşmenin imzalandığı tarihi izleyen onbeş işgünü içinde Kuruma bildirmek zorundadır.

    Kurum, bu bildirimi takip eden onbeş işgünü içinde ilgili ünitesini, işyeri sicil numarasını ve tediye mahallini idareye ve işverene bildirir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    
Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, bir yandan maddede belirtilen kurum ve kuruluşlara ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işi üzerine alanları (yüklenicileri) ve bunların adreslerini Kuruma bildirme yükümlüğü getirilirken, bir yandan da  sigorta primlerinin hakedişlerden mahsubu yapılmak şartıyla alıkonularak ödenmesinin esas olduğu belirtilmek suretiyle primlerin zamanında ve daha kolay tahsiline imkan tanınmıştır.

          Ancak, Kanun ve Yönetmelikteki emredici bu hükümlere rağmen, 83 üncü maddede sayılan bazı kurum ve kuruluşların ihale suretiyle yaptırdıkları işleri ya hiç ya da zamanında Kurumumuza bildirmedikleri, bunun sonucu olarak da idarelerden ihale suretiyle iş alanların Kuruma olan prim borçlarının hakedişlerden kestirilmesi imkanının ortadan kalktığı gözlenmiştir.

    

3 üncü maddede, bildirim yükümünün yerine getirilmemesi nedeniyle işi yapan ve sigortalı çalıştıran kişinin prim borcunu ödememesi halinde ihale makamı durumunda bulunan tüzel kişiliğe sahip kamu kurum ve kuruluşundan, Kurumca ödenmeyen primlerin istenebileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bildirim yükümünü yerine getirmeme olgusu ile zarar (primin tahsil edilememesi) arasında uygun neden-sonuç bağının bulunması durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak tebligat ile işverenin prim borçlarının on beş gün içinde ödenmesi ilgili kamu kurum ve kuruluşundan gecikme zamlarıyla birlikte istenebilecek, borcun bu süre içerisinde ödenmemesi halinde ise, bu defa ihale makamı aleyhine tazminat davası açılabilecektir.       
 
Bu nedenle, Kurumumuzun ihale suretiyle yaptırılan işlerden zamanında haberdar olmasını, bu bağlamda da söz konusu işyerlerinin tescilinin  ve bu işyerlerinin prim borçlarının yönetmelik hükümleri çerçevesinde tahsilinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla örneği Ek-2’de bulunan matbu bilgilendirme yazısı, Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerimiz tarafından bölgelerinde bulunan genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il ve belediyelere, sermayesinin en az yarısı genel ve katma bütçeli kuruluşlar ile il ve belediyelere ait olan teşekkül ve müesseselere, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerine, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan kurum ve kuruluşlara ve döner sermayeli kuruluşlara, bu Genelgenin Ünitelerimize ulaşmasını takip eden yedi gün içinde gönderilecektir.

2.2. İhale veya ödeme makamlarının sorumluluğu:

    Yönetmeliğin “Kurumun Ödettirme Hakkı” başlıklı 8 inci maddesinde, “İdare ve ödeme makamının 5 ve 6 ıncı maddelerde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeden hakediş ödemesi veya kesin teminatı iade etmesi hallerinde, genel hükümlere göre işlem yapılır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.    

    Yukarıdaki bölümlerde de belirtildiği gibi, yönetmeliğin 5 ve 6 ncı maddelerinde, Kurumumuzca istenilmesi halinde işverenin tahakkuk etmiş ve muaccel hale gelmiş prim borçlarının istihkaklardan ve kesin teminattan kesilmesi, ayrıca Kurumca düzenlenmiş ilişiksizlik belgesi olmadan kesin teminatın iade edilmemesi konularında idarelere (ihale makamlarına) yükümlülük getirilmiş,  yönetmeliğin 8 inci maddesinde de, ihale makamlarının bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, işverenin ihaleli işten kaynaklanan borçlarının ihale makamlarından istenebileceği hususu düzenlenmiştir.

    Buna göre; ihale makamlarının Kurumun talebine rağmen işverenin tahakkuk etmiş ve muaccel hale gelmiş prim borçlarını istihkaklardan mahsup etmeden ödemesi veya Kurumca düzenlenmiş ilişiksizlik belgesini aramadan kesin teminatı iade etmesi hallerinde aşağıdaki bölümlerde açıklandığı şekilde, ihale makamları hakkında işlem yapılacaktır.

2.3. Muaccel hale gelmiş prim borçlarının hakedişlerden kestirilmesi:

506 sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “Sigorta primlerinin hakedişlerden mahsubu yapılmak şartıyla alıkonularak ödenmesi esastır……” şeklinde,

     Sigorta Primlerinin Hakedişlerden Mahsup Edilmesi ve Ödenmesi İle Kesin Teminatların İadesi Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinde de;
 
    “Kurum, herhangi bir tarih itibariyle çalıştırılan sigortalılardan dolayı tahakkuk etmiş ve muaccel hale gelmiş prim ve gecikme zammı borçlarını işverenin hakedişinden kesilerek ödenmesini idareden ister.

    İdarece, prim ve gecikme zammına mahsup edilmek üzere yapılan kesinti miktarı tahakkuk müzekkeresinde gösterilir. Bu kesinti ödeme makamınca muhasebe kayıtlarına intikalini izleyen ayın 20’sine kadar Kuruma yatırılır veya önceden bildirilen hesaba banka veya posta idaresi aracılığıyla gönderilir.

    Hakediş miktarı işverenin Kuruma olan borcunu karşılamazsa bakiye borç daha sonra ödenecek hakedişlerden kesilerek Kuruma ödenir.

      İşverenin gecikme zamlarından dolayı sorumluluğu Kurum alacağının hakedişten mahsup edildiği tarihe kadar devam eder.

    İdare, hakediş kesintisinin yapıldığı tarihi, miktarını, muhasebe kayıtlarına intikal tarihini, tediye mahallini, bankaya yatırılmış ise hesap numarasını, işverenin adı ve soyadı ile varsa ünvanını, işyerinin sicil numarası ile birlikte bir yazı ile Kurumun ilgili Ünitesine bildirir.

    Kuruma ödenen kesintiler toplamının herhangi bir devre itibariyle mevcut borçlardan fazla olması halinde Kurum kesinti fazlalığını işverene iade eder.” şeklinde,

     Düzenleme yapılmıştır.

Yukarıdaki düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, ihaleli işlerden kaynaklanan prim borçlarının hakedişlerden kesilerek ödenmesi esas olup, Kurumca, işverenlerin ihale makamları nezdindeki hakedişlerinden söz konusu kesintinin yaptırılabilmesi için çalıştırılan sigortalılardan dolayı prim borcunun tahakkuk etmiş ve muaccel hale gelmiş (ödeme vadesi dolmuş) olması yeterlidir.      

Dolayısıyla, bu iki şartın mevcudiyeti halinde, Kurumca prim borçlarının icraya intikal ettirilmesine, yani ödeme emri veya haciz bildirisi gönderilmesine gerek kalmaksızın, Yönetmeliğin 5 inci maddesinden bahisle, doğrudan ihale makamına yazılacak yazı ile işverenin (varsa aracılarının) muaccel hale gelmiş prim borçlarının doğmuş veya doğacak istihkaklarından kesilmesinin istenilmesi mümkün olup, bu durumda da ihale makamlarınca sözkonusu kesintinin yapılması zorunludur.  

Hakedişlerin, prim borcunun mahsubu yapılmaksızın işverenlere (yüklenicilere) ödenmesi halinde, Kurumca uğranılan zararın ihale makamlarınca karşılanması gerekmektedir. Bu amaçla 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak tebligat ile işverenin prim borçlarının on beş gün içinde ödenmesi ilgili kamu kurum ve kuruluşundan gecikme zamlarıyla birlikte istenebilecek, borcun bu süre içerisinde ödenmemesi halinde ise, bu defa ihale makamı aleyhine tazminat davası açılabilecektir. Ancak, Kurumca ihale makamı aleyhine  tazminat davası açılırken, ihale makamının Kurumun tebligatına rağmen işverene ödediği istihkak miktarı ile sorumlu olduğu dikkate alınacaktır.        

Bu bağlamda, Ünitelerimizce, işverenlerin muaccel hale gelmiş prim borçlarının ihale makamları nezdindeki istihkaklarından kestirilmesinin sağlanması amacıyla bundan böyle örneği Ek:3’ de bulunan matbu yazı kullanılacak, ayrıca borçlarının hakedişlerinden kesildiği, örneği Ek: 4 de bulunan yazı ile ilgili işverene adi posta yoluyla bildirilecektir.
    
    
 2.4. Tahakkuku muhtemel sigorta primi borçlarına mahsup edilmek üzere                 hakedişlerden %5 oranında kesinti yaptırılması:

    Sigorta Primlerinin Hakedişlerden Mahsup Edilmesi ve Ödenmesi İle Kesin Teminatların İadesi Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası, “…….İşveren ve varsa aracılar tarafından çalıştırılan sigortalılarla ilgili prim belgeleri Kuruma verilmemiş veya işyerinde sigortalı çalıştırılmadığı takdirde bu husus bir dilekçe ile Kurumun ilgili ünitesine bildirilmemiş ise, Kurum, bu durumu idareye bildirir. İdare de bu defa iş veya işyerinden dolayı tahakkuku muhtemel sigorta primi ve gecikme zammını karşılamak üzere hakedişten %5 (yüzde beş) oranında kesinti yapar. Ancak, işyeri ile ilgili prim belgeleri verildiğinde, Kurum %5 kesinti yapılmamasını idareye bildirir.” Hükmünü içermektedir.

    Bu düzenleme ile Kurumumuza, tahakkuk etmiş ve muaccel hale gelmiş prim borcu olmaması durumunda dahi işverenin ihale makamı nezdindeki hakedişlerinden %5 oranında kesinti yaptırabilmesine imkan verilmiştir.

    Ancak, %5 oranındaki sözkonusu kesintinin yaptırılabilmesi için ya işveren ve aracılar tarafından çalıştırılan sigortalılarla ilgili prim belgelerinin Kuruma verilmemiş ya da işyerinde sigortalı çalıştırılmamış ise bu hususun bir dilekçe ile Kurumun ilgili ünitesine bildirilmemiş olması şartlarından birisinin gerçekleşmiş olması şarttır.

    Başka bir deyişle, yukarıda belirtilen iki durumdan birisinin olmaması halinde, Kurumumuzun, tahakkuku muhtemel (henüz doğmamış) borçlardan dolayı işverenin ihale makamındaki istihkaklarından % 5 oranında kesinti yapılmasını isteme yetkisi bulunmamaktadır.             
 
    2.5. İlişiksizlik belgesi ibraz edilmedikçe kesin teminatın iade edilmemesi ve borcun kesin teminattan kestirilmesi:

    Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, “ihale konusu işle ilgili işverenin, Kuruma prim ve gecikme zammı borcu bulunmadığına dair ilişiksizlik belgesi ibraz edilmedikçe işverene ait kesin teminat iade edilmez.    

    İkinci fıkrasında, “Kesin teminatın, mevzuatına göre kısmen veya tamamen iadesi imkanının başladığı tarihten itibaren onbeş işgünü içinde, ilişiksizlik belgesi ibraz edilmediği takdirde durum,bu sürenin bitmesinden itibaren onbeş işgünü içinde idarece Kuruma yazı ile bildirilerek iade konusundaki görüşü sorulur.”

    Üçüncü fıkrasında da, “Kurum, idarenin yazısını aldıktan sonra işveren ve varsa aracıların defter ve belgelerini yapılacak 30 gün süreli tebligat ile ister. Bu defter ve belgelerin tamamının süresi içinde ibraz olunduğuna ilişkin düzenlenen tutanak tarihinden itibaren Kurum, (4 ay) içinde gerekli incelemeyi yapar. Bu inceleme neticesinde borcun olmadığı tespit edildiği takdirde derhal ilişiksizlik belgesini idareye gönderir. Borcun mevcut olduğunun anlaşılması halinde ise, niteliği ve miktarı tespit edilerek 15 işgünü içinde idareye bildirir ve ilgilinin varsa hakedişinden, yoksa teminatından kesilerek Kurum hesabına yatırılmasını ister. İdare,  bu yazının alındığı tarihten itibaren en geç 15 işgünü içinde kesinti yapmak ve Kurum hesabına yatırmak zorundadır.”

    Şeklinde düzenleme yapılmıştır.

    
Görüldüğü gibi, sözkonusu düzenlemelerle, ihale konusu işin tamamlanması sonrasında işverenin ihale makamı nezdindeki kesin teminatının ne şekilde iade edileceği belirlenmiş olup, burada da Kurumumuza, işverenin ihale konusu işten kaynaklanan borçlarının kesin teminattan kestirilebilmesine imkan tanınmıştır.

    Ancak, İşverenin borçlarının, ihale makamı nezdindeki kesin teminattan kestirilebilmesi Kurumumuz alacaklarının tahsili yönünden önemli bir düzenleme olmakla birlikte, söz konusu borçların, kesin teminatın iadesi aşamasına gelmeden Ünitelerimizce takip edilmiş, başka bir deyişle ihale konusu işin devam ettiği, dolayısıyla da işverenlerin istihkaklarını aldıkları aşamada takip edilmiş olması büyük önem taşımaktadır.

    Zira, ihale makamlarınca yüklenicilerden kesin teminat alınmasındaki asıl amaç, ihale konusu işin sözleşme şartlarına uygun olarak yapılmasını sağlamak olup, ihale konusu işin sözleme şartlarına aykırı olarak yapılması durumunda da, ihale makamlarının uğradıkları zararı kesin teminattan öncelikle tahsil etme hakları bulunmaktadır.

    Dolayısıyla, ihale konusu işlerden kaynaklanan borçların, işin devam ettiği (istihkakların ödendiği) süre içinde takip edilmeyerek, kesin teminatın iadesi (ilişiksizlik belgesi alınması) aşamasına bırakılması, Kurum alacaklarının tamamının kesin teminattan tahsil edilememesine yol açabilecektir.   
    
    Öte yandan, işverenin Kuruma prim ve gecikme zammı borcunun bulunup bulunmadığı sorulmadan teminatının iade edilmesi durumunda, Kurumca, prim borçlusu olan işveren aleyhine icra takibine geçilmeden veya icra takibine geçilmiş ise bu takibin yanı sıra borcun tahsili hususunda  doğrudan ihale makamına da başvurulabilecektir. Bu amaçla 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak tebligat ile işverenin prim borçlarının on beş gün içinde ödenmesi ilgili kamu kurum ve kuruluşundan gecikme zamlarıyla birlikte istenebilecek, borcun bu süre içerisinde ödenmemesi halinde ise, bu defa ihale makamı aleyhine tazminat davası açılabilecektir. Ancak, Kurumca ihale makamı aleyhine  tazminat davası açılırken, ihale makamının Kurumun tebligatına rağmen işverene iade ettiği teminat miktarı ile sorumlu olduğu dikkate alınacaktır.        
 
    III- İHALELİ İŞLERİN TESPİTİ VE BU İŞLERDEN KAYNAKLANAN BORÇLARIN  TAKİBİ:
 
    3.1. İşyeri tescil kayıtlarında ihaleli işlere ait kodlamanın yapılması:

    İhale konusu işyerlerinin devamlı nitelikteki işyerlerinden veya ihale konusu olmayan geçici nitelikteki işyerlerinden ayırımının sağlanabilmesi amacıyla, ihale konusu işyerleri, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına alınırken bilgisayar programlarındaki tescil giriş ekranlarında yer alan, ihale kodu : 0 (0:Yok 1:İhale 2:Özel Bina) alanına, “ihale kodu 1: ihale” kodu verilerek tescil edilmektedir.

          Ancak, işyeri tesciline ilişkin bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan incelemede, pek çok Ünitemizin işyeri tescili sırasında söz konusu kodlamaya gerekli önemi vermediği, bu bağlamda tescili yapılan işyerinin ihale konusu bir işi üstlenmiş olmasına rağmen bu işyerlerini İhale Kodu: (0=Yok) veya (2=Özel Bina) şeklinde  ya da tescili yapılan işyerinin ihale konusu bir işle ilgisi olmamasına rağmen bu işyerlerine de İhale Kodu: (1=İhale) şeklinde hatalı kodlama yaptığı tespit edilmiştir.

    Dolayısıyla, sözkonusu kodlama hataları düzeltilmeden ihale konusu iş üstlenmiş olan işyerleri ile ihaleli bu işyerlerinden sadece borcu olanların bilgisayar programlarınca doğru ve sağlıklı bir şekilde tespit edilmesi mümkün bulunmamaktadır.   
      
Bu nedenle, ihale konusu iş üstlenmiş olan işyerlerinin borçlarının Ünitelerimizce daha kolay tespit ve takip edilebilmesi amacıyla  hazırlanmış ve işletime açılmış olan bilgisayar programlarından istenilen faydanın sağlanabilmesi amacıyla, işyeri dosyaları ile işyeri tescil kayıtları karşılaştırılarak, ihale konusu işyeri olduğu halde tescil giriş işlemleri sırasında ihale kodu verilmemiş ya da ihale konusu işyeri olmadığı halde ihale kodu verilmiş olan hatalı kayıtlar ivedilikle düzeltilecektir.

    3.2. Borcu olan ihaleli işlerin tespiti ve takibi :

İhale konusu işyerlerinin muaccel hale gelmiş borçlarının ihale makamı nezdindeki hakedişlerinden kesilerek tahsil edilmesi hususunun titizlikle takip edilmesini teminen, bilgisayar programlarında, işveren ana menüden 10-17 nolu seçeneğin işaretlenmesi suretiyle erişilen İhale / Özel Bina Kaydı Bulunan  İşyerleri Listesi ile tescil kütüklerinde ihale kaydı bulunan işyerlerinin,  10-18 nolu seçeneğin işaretlenmesi suretiyle erişilen İhale / Özel Bina Borçlu İşyerleri Listesi ile de;  Kurumumuza borcu bulunan ihale konusu işyerlerinin listelerinin alınabilmesi yönünde gerekli düzenleme yapılmıştır.

Buna göre; sigorta primleri servislerince işveren ana menüde bulunan 10-18 nolu şeçenek  kullanılmak suretiyle her ayın başında Kurumumuza muaccel borcu bulunan ihale konusu işyerlerinin listesi alınarak, yine aynı ayın sonuna kadar örneği Ek-3’de bulunan matbu yazı 7201 sayılı Tebligat Kanununa uygun olarak gönderilmek suretiyle işverenin borcunun ihale makamı nezdindeki istihkakından kesilmesi istenecektir.       

Bundan böyle, ihale konusu işyerlerinden kaynaklanan borçlar, yukarıda belirtildiği şekilde düzenli olarak takip edilecek olup, bu konuda, ihmal veya kusuru görülen işyeri dosya memuru ve servis sorumlusu/şef ile birlikte ilgili müdür yardımcısı ve ünite amiri  sorumlu olacaktır.  

    3.3. İhaleli işyerlerinin borçlarının icraya intikalinden önce yönetmelik hükümlerine göre takibinin yapılması:

    Bilindiği gibi, 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi uyarınca yasal süresi içinde ödenmemiş olan Kurum alacaklarının 6183 sayılı Kanuna göre takip edilmesi gerekmekle birlikte, 83 üncü madde ve bu maddeye istinaden Bakanlar Kurulunca çıkarılmış olan “Sigorta Primlerinin Hakedişlerden Mahsup Edilmesi ve Ödenmesi ile Kesin Teminatların İadesi Hakkında Yönetmelik”te ihale konusu işyerlerinden kaynaklanan borçların daha kolay ve etkin bir şekilde tahsiline ilişkin özel düzenlemeler yapılmıştır.

     

Bu bağlamda, Kurumumuzun, asıl prim borçlusu olan işveren aleyhine yapacağı icra takibinde ihale makamına 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesi uyarınca haciz bildirisi gönderme imkanı bulunmakla birlikte, bundan böyle ihale konusu işlerden kaynaklanan borçların icraya intikali ve tecil-taksitlendirilmesinin yapılmasından  önce mutlaka söz konusu yönetmelik hükümlerine göre takibinin yapılmış ve sonuç alınamamış olmasına dikkat edilecektir.

Buna göre, Ünite yetkisini aşması nedeniyle Genel Müdürlüğümüze intikal ettirilen tecil ve taksitlendirme işlemlerinde, işyerinde yapılan işin ihale konusu olup olmadığı, ihaleli bir işin söz konusu olması durumunda Yönetmelik hükümlerine göre işlem yapılıp yapılmadığı ve sonucu hakkında mutlaka bilgi verilecektir.  

     Bilgi edinilmesini, gereğinin buna göre yapılmasını rica ederiz

                                                                GENELGE    16-359 Ek

 
Bilindiği üzere, 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun “Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu” başlıklı 30 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası ile, 3713 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesinin (B) fıkrasında yer alan oranların, bu Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından yeniden belirlenene kadar geçerli olacağı öngörülmüştür.
 
Konu ile ilgili olarak 08.07.2005 tarihli 25869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulunun 27.06.2005 tarihli ve 2005/9077 sayılı Kararname Eki Kararında;
 
22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesine göre işverenlerin elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde çalıştırmaları gereken özürlü, eski hükümlü ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun Ek 1 inci maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki terör mağdurları için öngörülen toplam çalıştırma oranının % 6 olduğu,
 
Söz konusu % 6’lık oranın 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesi kapsamına giren;
 
     Özürlü    Eski Hükümlü    Terör Mağduru
KAMU İşyerlerinde    %4    %2    –
ÖZEL  İşyerlerinde    %3    %1    %2
 
Olarak belirlendiği,
 
Bu kararın 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği,
 
Öngörülmüştür.
 
4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinin 10 uncu fıkrasının uygulanması ile ilgili olarak yayımlanmış olan 16-322 Ek sayılı Genelgenin özel sektör işyerlerinde terör mağdurlarının oranlarının yer aldığı beşinci paragrafının Bakanlar Kurulunun söz konusu kararı karşısında 01.01.2006 tarihinden itibaren uygulanabilirliği kalmamış olduğundan, anılan Genelgenin uygulanmasında 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden belirlenen ve yukarıda açıklanan yeni oranlar dikkate alınarak işlem yapılacaktır.
 
Bilgi edinilmesini, gereğinin buna göre yapılmasını rica ederiz.